Özellikle Hollywood’un imzası hâline gelmiş olan tüm klişeler, öyle ya da böyle insanın yüzünde bir tebessüm oluşturuyor. Aceleyle yürünen yolda çarpışıp elindeki her şeyi yere saçmalar, önce derin bir nefret duyup sonra aşık olmalar, mutlaka ama mutlaka işin içine giren ayrılık sahnesi…Ve kavuşma!
Kabul edelim romantik komedi filmleri insanın içini ısıtıyor. Sanırım aşkın her hâlini görmeyi seviyoruz. Tabii zaman değiştikçe romantik komedi filmleri de değişiyor. Eskiden filmlerde ne kadar aksilik, kavga ve ayrılık olursa olsun, sonunda ana karakterlerin birlikte olması gerekiyordu. Çünkü insanlar bunu seyretmek için para veriyorlardı. Fakat hem gerçek hayatta hem de filmlerde gördüğümüz ilişkiler çok daha karmaşık bir hâle geldi. Artık mutlu son sadece bir opsiyon. Yani size bu listede bulunan tüm aşkların mutlu sonla biteceğinin garantisini veremem. Ama aşkı ve aşkın yarattığı karmaşayı hissettireceğinden eminim.
Listeye başlamadan önce değinmek istediğim son bir konu daha var: Bana kalırsa romantik komedi filmlerini ‘en iyi’ diye listelemek hem kolay hem de doğru değil. Örneğin bir korku filminin korkutmayı başarıp başaramadığı çok daha aşikardır. Fakat işin içine komedi ve romantizm girdiği zaman biraz daha kişisel bir hâle geliyor. Yani hem komedi hem de romantizm özneldir bana göre. Bundan dolayı bu listenin hazırlanmasında farklı çevrelerden ve yaş gruplarından fikir aldım ve elbette filmlerin puanları da karar vermeme oldukça yardımcı oldu. O yüzden en sevdiğiniz romantik komedi filmi eğer listede yer almıyorsa üzgünüm. Ama sizin favorilerinizi de duymak isterim. Lütfen yorumlara yazın.
#1Zamanda Aşk
Hiçbir ücret ödemeden romantizminize biraz da bilim kurgu eklemek ister miydiniz? Eğer cevabınız “Evet” ise listeye Zamanda Aşk ile başlayalım. Richard Curtis tarafından yönetilen ve 2013 yılında seyirciyle buluşan filmin başrollerinde Domhnall Gleeson, Rachel McAdams, Bill Nighty, Tom Hollander ve Margot Robbie gibi ünlü isimler yer alıyor. 123 dakika boyunca sizi aşka doyuran Zamanda Aşk, türünün nadir örneklerinden. Filmi sizin adınıza mahvetmemek için elimden geldiğince spoiler vermeyeceğim. Fakat şunu size sormak isterim: Eğer zamanda yolculuk yapabiliyor olsanız ve bunun ağır sonuçları olsa, yine de aşkınız için bu opsiyonu kullanır mıydınız?
#2Cesaretin Var Mı Aşka?
Orijinal ismi Jeux d’enfants olan ve Türkçe’ye "Cesaretin Var mı Aşka?" diye çevrilen bu eğlenceli ve bir o kadar da hüzünlü romantik filmin yeri benim hayatımda çok büyük. Fakat film Hollywood tarzından farklı, bağımsız bir yapım olduğu için pek çok eleştiriye de maruz kalmış. 2004 yılında vizyona giren bir Fransız filmi olan "Cesaretin Var mı Aşka?" mükemmel bir oyuncu kadrosuna sahip. Marion Cotillard ve Guillaume Canet’in yıldızını parlatan filme çok sert eleştiriler de geldi. Hatta Hollywood klişeleri barındırmadığı için anlamsız bulanlar bile olmuş. Daha önce de dediğim gibi, romantizm oldukça öznel bir kavram ve ne yazık ki her aşk mutlu sonla bitmiyor. Hatta bazen hiçbir zaman başlamıyor bile. Ama yine de "Cesaretin Var mı Aşka?" tüm o hisleri bize yansıtmayı başarıyor.
#3Erkekler Ne Söyler Kadınlar Ne Anlar?
2 saat 10 dakika boyunca sizi hem kahkahalara hem de gözyaşlarına boğacak bir film izleme modundaysanız benim oyum “Erkekler Ne Söyler Kadınlar Ne Anlar?” filminden yana. 2009 yılında seyirciyle buluşmuş olan filmi (kesinlikle abartmıyorum) en az 20 kez seyrettim. Özellikle aşk ile ilgili kafamın karıştığı, "Neden böyle oluyor?" diye sorduğum zamanlarda bu film bana çok yardımcı oldu. "Erkekler Ne Söyler Kadınlar Ne Anlar?" inanılmaz bir oyuncu kadrosuna sahip. Ben Affleck, Jennifer Aniston, Drew Barrymore, Jennifer Connelly, Bradley Cooper, Scarlett Johansson ve Justin Long gibi yıldızların rol aldığı filmde, modern ilişkilerin karşısına çıkan engelleri ve zorlukları görüyoruz. Aşk, evlilik ve ikili ilişkiler üzerine hem güldüren hem de bolca düşündüren bir yapım olduğunu söyleyebilirim.
#4Aşkın 500 Günü
Orijinal ismi "500 Days of Summer” olan ve dilimize “Aşkın 500 Günü” olarak çevirilen film, 2009 yılında vizyona girdiği zaman adından oldukça bahsettirmeyi başardı. Marc Webb tarafından yönetilen ve Joseph Gordon-Levitt ile Zooey Deschanel’in başrollerini paylaştığı yapım daha önce alışık olmadığımız bir tür ve Hollywood’un klişelerinin değişme sürecini yansıtıyor. Hem romantik komedi hem de dram türünde yer alan "Aşkın 500 Günü", bittikten sonra bir süre kırık bir kalple yerinizde öylece oturmanıza sebep oluyor. Ne yazık ki aşk her zaman beklentilerimizi karşılamıyor. Çoğu film bu durumu yok saysa da gerçeği değiştiremiyor. Yine de bu film sayesinde aşkın her evresini görebiliyoruz. Film, “Aşık olduğunuz kişi ile 500 gün içerisinde neler yaşayabilirsiniz?” sorusuna tokat gibi bir yanıt veriyor.
#5Marriage Story
2020 yapımı olan "Marriage Story" için tam olarak romantik komedi denebilir mi, emin değilim. Çünkü güldürdüğünden çok üzdüğüne eminim. Yine de bu listede mutlaka yer alması gerektiğine inanıyorum ve izleme konusunda çekinceleriniz varsa onları ortadan kaldırmak istiyorum. "Marriage Story" son yıllarda yapılmış olan en önemli eserlerden bir tanesi bana göre. Başrolleri paylaşan Adam Driver ve Scarlett Johansson’ın oyunculuklarına şapka çıkarmamak mümkün değil. Film boyunca mutlu bir evliliğin ve boşanma sürecinin kesitlerini seyrediyoruz. İki insanı boşanmaya iten sebepleri, her şeyin nasıl da değişebildiğini ama yine de sevginin büyüklüğünü görüyoruz. "Marriage Story" için yönetmeni Noah Baumbach’ın ustalık eseri demek mümkün.
#6Amelie
2001 yılında çekilmiş olan romantik komedi filmi Amelie’yi hala seyretmeyen varsa çok şanslı olduğunu söyleyebilirim. Keşke hiç izlememiş olsam da yeniden seyredebilsem dediğim filmlerden bir tanesi. Jean-Pierre Jeunet tarafından yönetilmiş olan film 2 saat sürüyor. Bu filmi diğer romantik komedilerden ayıran yanı ise içerisinde bulunan fantastik ögeler. Tüm film boyunca karşımıza çıkan olayları Amelie olarak yaşıyor, hissediyor ve deneyimliyoruz. Tüm ailesini kaybetmiş olan Amelie hayatını diğer insanların mutluluğu için yaşarken kendi mutluluğunu da düşünüyor mu? Film boyunca bunu anlamaya çalışıyoruz.
#7Senden Nefret Etmemin 10 Sebebi
Ahh, bu film tam bir klasik! "Senden Nefret Etmemin 10 Sebebi" defalarca ve defalarca seyretmek istediğim (ve seyrettiğim) bir yapım. 1999 yapımlı filmin yönetmen koltuğunda Gil Junger oturuyor. Başrollerde ise Heath Leager ve Julia Stiles gibi yıldızlar yer alıyor. "Senden Nefret Etmemin 10 Sebebi" filmini kült hâle getiren özelliğin içerisinde barındırdığı feminist ögeler olduğunu düşünüyorum. Olan bitenleri her zaman kadınların gözünden görüyor ve yaşıyoruz. Erkeklerle işi olmayan, aşka inanmayan ve güvenmeyen Katarina’nın zırhlarını indirmesi ve kendini Patrick’e bırakmasını izlemek çok heyecan verici!
#8Aynı Yıldızın Altında
Başlamadan önce bir uyarıda bulunayım. Bu filmi seyretmeye karar verirseniz yanınızda mendil bulundurmayı unutmayın. Bir romantik komedi filminde hüngür hüngür ağlamayacağınızı düşünüyorsanız belli ki "Aynı Yıldızın Altında"yı daha seyretmemişsiniz. 2014 yılında seyircisiyle buluşan filmin yönetmeni Josh Boone. Başrol oyuncuları ise Shailene Woodley ve Ansel Elgort gibi ünlü isimler. Hatta bu film Ansel Elgort’un yıldızının parladığı film olarak biliniyor. 16 yaşındaki Hazel ve biricik aşkı Augustus’un aşk, mutluluk ve kanser üçgeninde geçen hikayesi izleyenleri hem güldürmeyi hem de ağlatmayı başaran nadir yapımlardan bir tanesi.
#9Annie Hall
Listedeki en eski filmlerden bir tanesi olan Annie Hall, Woody Allen’ın ustalık eserlerinden. Allen hem senarist hem yönetmen hem de oyuncu olarak filmde kendini sonuna kadar kanıtlıyor. 1977 yılında çekilmiş olan Annie Hall filminde Woody Allen’a klasik olarak Diane Keaton eşlik ediyor. (Bu ikili o zamanlarda birlikte oynamaya bayılıyordu) Alvy Singer ve Annie Hall arasındaki aşkı konu alan film düşündüren diyaloglarıyla türünün en önemli örneklerinden bir tanesi.
#1050 İlk Öpücük
2004 yılında beyaz perde ile buluşan, Drew Berrymore ve Adam Sandler’ın baş rollerinde oynadığı "50 İlk Öpücük" filmi en klasik romantik komedi yapımlarından bir tanesi. Böyle bir liste oluşturup da bu filmden bahsetmemek ayıp olurdu. Filmde, Henry Roth'un başarısız ikili ilişkileri ve bağlanma sorunuyla geçip giden hayatına Lucy adındaki bir kadının girmesiyle her şeyin tepe taklak olmasını seyrediyoruz. Mükemmel bir ilk buluşma yaşayan Henry, ertesi gün Lucy’nin onu hatırlamamasından dolayı neye uğradığını şaşırıyor. Peki ama Lucy’nin hafıza problemi bu aşkın önüne geçebilecek mi?
#11Çılgın, Aptal Aşk
Tam 10 sene önce vizyona girmiş olan "Çılgın, Aptal Aşk" filminin yapımcılığını aynı zamanda başrolünde oynayan Steve Carell üstleniyor. Ünlü oyuncuya filmde Ryan Gosling, Julianne Moore, Emma Stone ve Kevin Bacon gibi yetenekli isimler eşlik ediyor. Ana kahramanımız Cal Weaver herkesin özendiği bir hayat yaşarken bir anda tüm işler değişiyor ve deliler gibi sevdiği eşinin onu aldattığını öğreniyor. Karısından boşandıktan sonra büyük bir yalnızlık yaşayan fakat liseden beri hiç flörtleşmemiş olan Cal Weaver, Jacob Palmer isimli bir adamla tanışıyor. Jacob Palmer’ın Cal’ın yeniden oyuna dönmesi için gösterdiği çabaları ve ilişkilerin karmaşık doğasını gördüğümüz son derece doğal, eğlenceli bir film.
#12La La Land
Türkçeye “Aşıklar Şehri” olarak çevrilmiş olan La La Land, 2016 yılında vizyona girdiği zaman çok büyük ses getirmiş oldukça özgün bir yapım. Aslında bir müzikal olan "La La Land" filminin başrollerinde Ryan Gosling ve Emma Stone ikilisi yer alıyor. Los Angeles’ta geçen bu peri masalı, iki sanatçının kalıplara sığmayan aşkını bizlere gösteriyor. Mükemmel kostümler, benzersiz mekanlar ve senelerce adından söz ettirecek şarkılardan oluşan bu film, bize hayatta karşımıza çıkan ikilemleri gerçekçi bir şekilde yaşatıyor. Hem aşktan hem de işden vazgeçemeyen iki yetişkinin yaşadığı git gelleri içimizde hissediyoruz.
#13Bugün Aslında Dündü
Bazı günler diğerlerinden çok daha kötüdür ve hemen bitsin istersiniz. Peki hayatınız boyunca bu korkunç günü tekrar etmek zorunda kalsanız ne hissederdiniz? "Bugün Aslında Dündü" filmi bize bu sorunun cevabını veren, fantastik romantik komedi türünün öncülerinden bir tanesi. Başrollerinde Bill Murray, Andie Macdowell ve Stephen Tobolowsky gibi isimlerin yer aldığı "Bugün Aslında Dündü", huysuz bir hava durumu spikeri olan Phil Connors’ın kabus gibi bir günü tekrar tekrar yaşamasını ve bu döngüden kurtulma çabasını anlatıyor. Siz de her gün 2 Şubat sabahına uyanıyor olsanız, sizi bu kabustan aşkın kurtarabileceğine inanır mıydınız?
#14Şeytan Marka Giyer
David Frankel’in yönetmenliğini üstlendiği 2006 yapımı "Şeytan Marka Giyer" filmi, Meryl Streep, Anne Hathaway ve Emily Blunt gibi ünlü oyuncuların buluştuğu bir başyapıt. “The Devil Wears Prada” isimli romandan uyarlanmış olan film New York’ta yaşayan Andrea Sachs isimli genç bir kadının hayallerindeki işe girmesiyle başlıyor. Fakat olaylar hayal ettiğinden oldukça farklı ilerliyor. İnanılmaz derecede zorlu bir kadın olan patronu, Andrea Sachs’in hayatını, kelimenin tam anlamıyla yerle bir ediyor ve bu durum ikili ilişkilerinin bile parçalanmasına neden oluyor.
#15Aşk Her Yerde
2004 yılında vizyona girmiş olan "Aşk Her Yerde" filmi tam bir yıldızlar geçidi. Oyuncu kadrosunda Hugh Grant, Liam Neeson, Andrew Lincoln, Keira Knightley gibi ünlü isimler yer alıyor. Bir yılbaşı sezonu filmi olan "Aşk Her Yerde", içinizi en soğuk günlerde bile sımsıcak yapacak bir yapım. Konusunu tek bir cümleyle özetlemek gerekirse: Kim olduğunuz önemli değil, eğer aşk sizi yakalarsa ondan kaçamazsınız!
#16Moonrise Kingdom
Listedeki kişisel favorime geldik! Ben iflah olmaz bir Wes Anderson hayranıyım ve hemen hemen her filmine bayılıyorum. Fakat "Moonrise Kingdom"ın bambaşka bir etkisi var. 2012 yılında vizyona girmiş olan filmde Bill Murray, Edward Norton ve Bruce Willis gibi ünlü oyuncular yer alıyor. Fakat başrollerde birbirine aşık (daha doğrusu aşkın ne olduğunu birlikte tanımlayan) iki çocuğu görüyoruz. Renkleri, mekanları ve kostümleriyle içinizi ısıtan, ilk aşkın saflığını iliklerinize kadar hissetmenizi sağlayan "Moonrise Kingdom", aşkın bilmediğimiz yönlerini en özgün şekilde gözler önüne seriyor. Her zaman güzel kızın yakışıklı oğlanla aşk yaşadığı ve mutlu sonla biten klasik Hollywood filmlerinden sıkıldıysanız "Moonrise Kingdom" sizin için yeni bir nefes olacak.
#17Breakfast at Tiffany’s
Listedeki en eski ve en kült film olan "Breakfast at Tiffany’s", 1961 yapımı bir şaheser. Romantik komedi filmlerinin annesi olarak da bilinen bu film Türkçe’ye hem "Çılgınlar Kraliçesi" hem de "Tiffany’de Kahvaltı" olarak çevrilmiş. Başrollerinde Audrey Hepburn, George Peppard ve Patricia Neal gibi efsane isimler yer alıyor. Konusuna gelirsek: Bir yıldız olmak için New York’a taşınan Holly Golightly isimli bir kadının zor geçen çocukluğunun gölgesinde, oldukça bireyselleşmiş yaşantısına bir anda dahil olan Paul Varjak isimli bir yazar ile gelişen ilişkisi anlatılıyor. Paul Varjak, Holly ile oldukça ilgilenir ve sonrasında olaylar gelişir. Kendine ait bir rutine sahip olan Holly, Paul’un hayatına girmesi ile birlikte bireyselliğini bir kenara bırakır ve bambaşka birine dönüşür.
#18Harry Sally ile Tanışınca
Rob Reiner tarafından yönetilmiş olan, Billy Crystal, Meg Ryan ve Carrie Fisher gibi ünlü oyuncuların başrollerini paylaştığı "Harry Sally ile Tanışınca" filmi oldukça zeki bir şekilde yazılmış bir senaryoya sahip. Olay örgüsü ve konuların işlenişi eğlenceli ve doğal. Aslında aynı üniversitede okumuş olan Harry ve Sally rastgele bir şekilde tanışıyor ve aralarında güzel bir bağ oluşuyor. Fakat bir konuda asla aynı fikirde olamıyorlar. O da bir kadın ve erkeğin sadece arkadaş olup olamayacağı. Bu tartışma neredeyse birbirlerinden nefret etmelerine yol açıyor ve yolları ayrılıyor. Ta ki 5 sene sonrasına kadar… Yeniden karşılaşan ikili aralarındaki ilişkiyi düzeltebiliyor mu?
#19Gün Doğmadan (Before Sunrise)
"Gün Doğmadan", "Gün Batmadan" ve "Geceyarısından Önce" üçlemesinin ilk filmi olan "Gün Doğmadan", unutulmaz bir hikayenin başlangıcı. Her film aradan dokuz yıl geçtikten sonra vizyona giriyor. Karakterlerin hayatında da o kadar zaman geçtiğini gözlemliyoruz. Yani bu üçleme için gerçek hayatla eş zamanlı bir şekilde ilerliyor diyebilirim. Ben başlangıç filmini listeye ekledim. Fakat tavsiyem bir maraton şeklinde hepsini izlemeniz. Karakterlerin zaman içerisindeki değişimleri ve gerçekten yaşlanmalarını görmek inanılmaz bir deneyim hâline geliyor. Ethan Hawke ve Julie Delpy bu üçlemede resmen döktürüyor. İnanılmaz bir senaryo, inanılmaz bir oyunculuk ve sonuç da gerçekten büyüleyici! Film, bir tren yolculuğunda yolları kesişen bir adam ve kadının farklı ülkelerde, koşullarda ve yıllarda gelişen aşkını seyriciye en mükemmel şekilde göstermeyi başarıyor.
#20Bridget Jones’un Günlüğü
2001 yılında vizyona giren bir İngiliz romantik komedisi olan “Bridget Jones’un Günlüğü” filmi aslında aynı adlı romandan bir uyarlama. Renee Zellweger, Hugh Grant ve Colin Firth gibi yıldızların başrolleri paylaştığı film, 30’larının başında olan ve kendiyle mutlu olmayan Bridget isimli bir kadının verdiği kararlar üzerine hayatını değiştirmesini konu alıyor. Yeni yılda kilo vermek, daha sağlıklı yaşamak ve aşık olmak gibi kararlar veren, bunları uygulamak için bir günlük tutmaya başlayan Bridget Jones, tüm planlarını gerçekleştirmeyi başarıyor. Fakat başarısız bir gönül ilişkisinden sonra hayatına giren yeni adam ve eski hayal kırıklığı arasında bir karar vermek hiç de kolay olmuyor.
Reactions
Bu yazı için zaten tepki gösterdim.
Teknolojiye çok yakından ilgimden dolayı öğrendiklerimi ve en güncel gelişmeleri size elimden geldiği kadar aktarmak amacıyla 2019 yılında yayına aldığım internet sitesinde fikir ve görüşlerimi de ekleyerek yayınlar oluşturuyorum. Siz okuyucularımız sayesinde kendimi ve sitemizi geliştirerek geleceğin ve bugünün teknolojilerini sizlere aktarmaya devam ediyorum.
